IT'cilerin zorlandıkları bir konu: Kullanıcılarla doğru ve etkin iletişim
IT departmanlarının çoğu şirket içinde kendini anlatmakta
zorlanıyor. IT çalışanlarının genelde içe dönük, teknoloji odaklı olarak
algılandığı düşünüldüğünde bu iletişimi yapmakta zorlanmaları da aslında
normal.
Şirket içinde bir IT markası yaratmak vizyon olarak bence
her CIO’nun uzun vadeli hedefleri içerisinde olmalı. Marka olma konusu çok daha
geniş ve zor bir konu olduğundan, en azından IT’nin özellikle çok sayıda
çalışanla paylaştığı mesajlar ve duyuruların nasıl olması gerektiği ile işe başlayabiliriz. İşte size7 basit öneri:
Teknik terim ve
kısaltmalardan kurtul: IT’ciler
olarak teknik terimler kullanmaktan çok hoşlanıyoruz. Herkesin aynı terimleri
ve kısaltmaları anladığını düşünüyoruz. Ama anlamıyorlar. Doktorunuzu dinlerken
kullandığı terimleri anlamadığınızda nasıl rahatsız olduğunuzu hatırlayın. Mümkünse teknik terimlerden ve kısaltmalardan
tamamen kurtulun, tamamen kurtulamıyorsanız açıklamalarını da içeriğe ekleyin. Mesajı yollamadan başka departmandan
birine okutun ve hiç bir açıklama yapmadan ne anladığını anlatmasını isteyin: Doğru
mu anlamış, mesaji yollayabilirsiniz, doğru anlamamışsa, aslında siz
anlatamadınız, içeriğine yeniden bakın.
Resimler,
sözcüklerden daha çok şey anlatır: Uzun uzun mailleri kimse okumuyor. Twitter’dan
sonra derdini 140 karakter’de anlatma becerisi önemli oldu. Unutmayın ki
insanlar görsel anlatımları daha çok seviyor. Yazıyı minimumda tutup, akılda
kalıcı bir fotoğraf ya da görselle verin mesajlarınızı.
Teknolojiyi değil,
faydayı öne çıkar: Storage’ı upgrade etmek, telefonları SIP’ye geçirmek ve
hatta cloud’a taşınmak aslında iş birimleri için çok da önemli değil. Cloud’a
taşındıklarında gerçekten kendilerini bulutların üzerinde hissedecek bir hız,
kullanım kolaylığı, yeni bir fonksiyonalite sağlamadıysanız aslında tüm bu
yaptıklarınız IT’nın kendi operasyonu için yaptığı teknik şeyler olarak
kalıyor. Mesajlarda faydadan bahsedin. Kullanıcının günlük hayatında ne değişecek
onu vurgulayın, birşey değişmiyorsa sadece teknik bir altyapı iyileştirmesiyse,
boşverin o mesajı paylaşmayın.
Biraz da kullanıcılar
konuşsun: İnsanlar artık uzmanlardan çok arkadaşlarının Facebook
yorumlarında önerdiklerine, blogger’ların değerlendirmelerine güveniyor. Bu
mecraları daha ilginç bulup takip ediyor. Öyleyse şirket içinde IT elçileri
belirleyip, onların önerilerini, deneyimlerini kendi ağızlarından paylaşması
için ortamlar yaratılabilirsiniz. Örneğin,” IT’nin önerdiği Top 10 iPad
uygulaması”yerine “Ahmet Sizler İçin seçti” mesajının daha fazla ilgi
çekeceğini düşünebiliriz :-)
Profesyonel destek
almaktan çekinme: Kullanıcılarımızın IT’den bağımsız kendi işletim
sistemlerini kurmalarını, uygulamalarda değişiklik yapmalarını istemiyoruz. İşi
uzmanına bırakın diyoruz. İyi niyetle birşeyler yapmak isterken, birşeyleri
bozabilir, başkalarının işini engelleyebilirsiniz diyoruz. İletişim de aslında
ayrı bir uzmanlık. Bir miktar bütçe ayırıp, IT departmanı için bir iletişim
strateji çıkartırabilir, IT için bir görsel kimlik çalışması yaptırabilirsiniz.
IT için bir iletişim dili belirlemelerini, belirli şablonlar çıkarmalarını ve
hatta belirli bir süre hazırladığınız içerikleri edit etmelerini
isteyebilirsiniz. Yapacağınız bu küçük yatırım IT’nin şirket içindeki algısını
farklı bir noktaya taşımak açısından büyük farklar yaratabilir.
E-mail’den daha
iyisini yapabilirsin: Günümüzde birçok kişi günde yüzlerce e-mail’le
boğuşmak durumunda. Mesajınızı iletmek için alternatif kanalları düşünün.
Özellikle sadece IT’ye özgü kanallar yerine, iş birimlerinin düzenli iletişim
mecralarının içerisine IT mesajlarını yerleştirmek daha iyi bir yöntem
olabilir. Asansör beklerken okunabilecek digital signage’lar, kahve içilen
masadaya koyulacak bir iPad’de yer alacak küçük duyurular, poster gibi
geleneksel yöntemler dozunda kullanılabilir. İletişimde çeşitlilik ve ilgi
çekicillik önemli. Unutmayın hedef kitleniz, birbirinden çok farklı özelliklere
sahip şirket çalışanları. Tek bir
yönteme bağlı kalmak istemezsiniz. Abartıya,kaçmadan kullanıcıların normalde
IT’yi görmeyi ummadıkları mecralarda karşılarına çıkarsanız, mesajınızın
algılanma olasılığı artacaktır.
Azı karar çoğu zarar:
Sonuçta hepimiz aynı firmadan gün aşırı gelen SMS’lerden, pazarlama
e-maillerinden sıkılmış durumdayız. IT olarak aynı duruma düşmek istemeyiz. O
yüzden iletişiminizi planlayın. Hangi durumda, hangi kullanıcı grubuna, ne tür
bir mesaj gideceğinin bir planını oluşturup. Bir iletişim takvimi üzerinde
düzenli iletişim aktivitelerini, büyük bir projenin hayata geçmiş, yeni bir
yazılımın lansman gibi önemli tarihleri işaretleyin. Sonra resme bir bakın. Çok
sık iletişim yaptığınız dönemler var mı? Ya da uzun sure sessiz kaldığınız
aylar? Ufak oynamalarla dengeli bir dağılım yapabilirsiniz.
IT’nin şirket içinde hakkettiği yeri ve değeri
alabilmesi için kendini her düzeyde doğru biçimde anlatabilmesi, yarattığı
katma değeri gösterebilmesi önemli. Bu abartılı bir pazarlama çabası olarak
değil, hizmet verdiği iş birimleri ve kullanıcılarla daha yakın bir bağ kurma
çabası olarak anlaşılmalı. Sonuçta etkin bir iletişim, diğer birimlerin IT’ye
bakışını etkileyeceği gibi, IT çalışanları da yaptıkları işin takdir
edilmesinden, yarattığı faydanın geniş kitlelerle paylaşılmasından memnun
olacaktır. IT’ciler olarak yıllarca kullanıcılarımızın iletişimini
sağlayabilmek adına her türlü altyapıyı oluşturmak için büyük çaba harcadık,
biraz da içerik kısmına odaklanıp, bu araçları kendimiz için de kullanmanın
zamanı geldi diye düşünüyorum.Doğan Necip Mersin
Yorumlar